By Abdullah Öcalan’ın silah bırakıp kendisi feshetme daveti üzerine PKK 5-7 Mayıs’ta yaptığı kongrenin sonuç bildirgesini açıkladı. Örgüt, silah bırakıp PKK ismiyle yürütülen tüm faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu.
“MİSYONUNU TAMAMLADI” VURGUSU
232 kelamda üst seviye yöneticinin katıldığı kongrede Kürt sıkıntısının demokratik siyaset yoluyla çözülme noktasına gelindiği vurgulandı, bu nedenle PKK’nın misyonunu tamamladığı söz edildi.
TBMM’Yİ İŞARET ETTİLER
Yapılan açıklamada “PKK’yı feshetme ve silahlı uğraş usulünü sonlandırma kararını, halkımızın herkesten daha güzel anlayacağına, demokratik toplum inşası temelinde demokratik çaba devrinin vazifelerine sahip çıkacağına inancımız tamdır. Halkımızın bayanlar ve gençler öncülüğünde öz örgütlerini oluşturması, lisanları, kimlikleri ve kültürleriyle kendine kâfi olma temelinde örgütlenmesi, akınlar karşısında kendini savunur hale gelmesi ve seferberlik ruhuyla komünal demokratik toplumu inşa etmesi hayati ehemmiyettedir. Bu temelde Kürt siyasi partilerinin, kanaat başkanlarının Kürt demokrasisini geliştirme ve Kürt demokratik uluslaşmasını sağlama istikametindeki sorumluluklarını yerine getireceklerine inanıyoruz. Kongremizin aldığı fesih ve silahlı çabayı sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik tahlile güçlü bir taban sunmaktadır. Kelam konusu kararların uygulanması Başkan Apo’nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir türel garantiyi gerektirir. Bu evrede Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması kıymetli olmaktadır” denildi.
PEKİ PKK BU KARARI NEDEN ALDI?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bugün kritik bir eşiği daha aştık” dediği süreçte terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesi ve silah bırakma kararı alması o denli haybeden alınmış bir karar değildi.
İşte örgütü bu kararı almaya mecbur bırakan üç ana sebep;
- Türk Silahlı Kuvvetlerinin Temmuz 2015’te İkiyaka Dağlarında başlattığı operasyonla terörle çaba konseptini değiştirmesi, örgütün yurtiçinde harekât kabiliyetini sıfırlaması. Örgüt bu tarihten sonra etap evre hudutların dışına süpürüldü, içerdeki yerini kaybetmeye başladı.
- Irak’ın Türkiye’nin baskısıyla PKK’yı birinci defa “Yasaklı örgüt” olarak tanıması. Bu karar Türkiye ve Irak’ın örgüte karşı birlikte hareket edeceğinin dünyaya ilanı olarak kabul edildi. PKK, Irak topraklarındaki varlığını uzun mühlet devam ettiremeyeceğini gördü.
- PKK’nın en büyük destekçisi pozisyonundaki Esad rejiminin Suriye’de devrilmesi. Örgüt açısından en büyük darbe bu oldu. PKK artık üzerinde kök saldığını düşündüğü tabanının kaydığını gördü. Panikledi, çaresiz kaldı.
