By
DIŞİŞLERİ Bakanı Hakan Fidan, ” PKK’nın almış olduğu karar bence tarihi ve kıymetli bir karar. Bilhassa kalıcı barış ve istikrarın bölgemizde hakim olması açısından ben bu kararı epeyce değerli görüyorum. Doğal bu kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var. Onları da yakından takip edeceğiz” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, ‘Türkiye-Ürdün-Suriye Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı’ kapsamında Ankara’da bir ortaya geldi. Bakanlar, toplantının akabinde ortak basın toplantısı düzenledi. Fidan, “Bugün her iki dostumuzla da Suriye’nin mevcut meseleleri, bölgemizin karşı karşıya kaldığı birtakım temel sorunlar ve bunlara nasıl tahliller getireceğimiz konusunda kapsamlı görüşmelerde bulunduk. Bildiğiniz üzere Suriye, 8 Aralık’tan sonra yeni bir sabaha uyandı ve geçen müddet zarfında ağır bölgesel ve memleketler arası diplomatik eforlar devam etmekte. Biz de bölgesel sahiplenme şuuruyla problemleri nasıl çözeceğimizin arayışı içerisindeyiz. Suriye’ye her alanda dayanağımız tamdır” dedi.
‘İSRAİL YAYILMACILIĞI SURİYE GÜVELİĞİNİ TEHDİT EDİYOR’
Fidan, bir İsrail yayılmacılığı kelam konusu olduğunu söyleyerek, “Bu hakikaten Suriye’nin istikrarını, güvenliğini, geleceğini tehdit eder bir boyuta ulaşmış durumda. Bizler bölge ülkeleri olarak bu yayılmacılığın, bu provokasyonun bir an evvel son bulması gerektiği noktasında ortak bir fikir sahibiyiz. Öbür taraftan Suriye’nin içinde bulunduğu durumdan, terör örgütlerinin istifade etmemesi konusu da önemli bir öncelik. Bu bölgesel güvenliğimiz açısından da kıymetli. Kuzeyde Türkiye, güneyde Suriye bu bahisleri yakından takip ediyoruz. Bilhassa DEAŞ ile uğraşın bu hususta kıymetli olduğunun altını bir kere daha çizmek istiyorum. Öteki taraftan Suriye’nin toprağının üçte birinin YPG işgali altında olması yeniden Suriye’nin karşı karşıya bulunduğu bir tehdit. Güvenlikle ilgili sorunların yanı sıra, Suriye’nin karşı karşıya olduğu memleketler arası diplomatik birtakım yaptırımların kaldırılması, ekonomik sıkıntıların aşılması konusunda da görüşmelerimiz, çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle Avrupa Birliği ve Amerika tarafından Esad devri rejiminde konulmuş yaptırımların kaldırılması konusunda neredeyiz, gayretlerimiz ne üretti? Onu bir kıymetlendirme imkanımız oldu. Daha sonra bölge ülkeleri olarak ne tipten yardımlar yapıyoruz bunu değerlendirdik. Başka taraftan Suriye’ye dolaylı tesiri olan başka hususlar var. Bölgede bizim yakından takip ettiğimiz, bilhassa Ürdün’le bir arada Gazze’deki problem önemli bir gündem hususu bizim için. Gazze’de devam eden insanlık dramının bir an evvel son bulması konusunda neler yapabiliriz, o mevzuda tekrar görüşlerimizi paylaştık” diye konuştu.
‘PRATİKTE YAPILMASI GEREKEN ÇOK ŞEY VAR’
Bakan Fidan, terör örgütü PKK’nın silah bırakma kararıyla ilgili, “PKK’nın almış olduğu karar bence tarihi ve değerli bir karar. Bilhassa kalıcı barış ve istikrarın bölgemizde hakim olması açısından ben bu kararı epeyce kıymetli görüyorum. Natürel bu kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var. Onları da yakından takip edeceğiz. Türkiye’de son 20 yıldır geliştirdiğimiz demokrasi, özgürlük, refah ve güvenlik alanının daha da genişlemesi, Türkiye’den taşıp, bölgemizdeki öteki devletleri, halkları olumlu formda etkilemesi bizim en büyük dileğimiz. Ben bu kararın samimi bir formda uygulanması ve başka kaygıları de izole edici halde hayata geçirmesi halinde nitekim geleceğimiz için, vatandaşlarımız için, herkes için çok iyi bir karar olacağını düşünüyorum. Bu mevzuda Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısı olmuştu, Cumhurbaşkanımızın çok güçlü bir iradesi olmuştu. Örgütün bu mevzuda da şu anda olumlu bir karşılığı var. DEM’in ortaya koyduğu çalışma var, emeği geçen arkadaşlar var. Doğal ki bu tarihi sorumlulukta, biz bu ülkenin evlatları olarak daima bir arada kendi meselemizi, kendi hikmetimizle, kendi sağ duyumuzla, kendi aklımızla, kendi irademizle çözebileceğimizi gösteriyoruz. Bu kendi milletim ismine da bölgemiz ismine da ilişkin olduğumuz medeniyet ismine da bence olağanüstü değerli bir adım. Devamı gelecektir. Pratikte yapılması gereken çok şey var, çok fazla ayrıntılı mevzu var. Ancak bugün bu genel olumlu havanın üstüne daha diğer bir şey söylemek istemiyorum. Bugün öğlenden sonra kabinemiz var. Orada Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanacağız. Eminim bu husus gündeme gelecektir ve Cumhurbaşkanımız da bu hususla ilgili sonuncu değerlendirmelerini milletimizle paylaşacaktır” tabirlerini kullandı.
‘TARAFLARI ATEŞKESİ BAŞLATMAYA DAVET EDİYORUZ’
Ukrayna- Rusya ortasında devam eden savaşta en başından itibaren perspektifin ortada olduğunu belirten Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daima bir barış ve ateşkes davetini bütün platformlarda savunduğunu belirtti. Bu davetlerin, son birkaç aydır hem Ruslar hem Ukraynalılar hem Avrupalılar hem Amerikalılar tarafından da benimsendiğini söyleyen Fidan, “Cumhurbaşkanımız dünya önderleriyle ağır bir diplomasi ve telefon trafiğinde bulundu. Sayın Trump’la görüştü, daha sonra Sayın Trump’ın bu konuda açıklaması oldu. Daha sonra Sayın Macron’la ve Sayın Putin’le görüşüldü. Cumhurbaşkanımız, barışa her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu belirtti. Her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu bütün taraflar biliyor. Sayın Putin’in bu yönde bir teklifi oldu, daha sonra Sayın Trump’ın bu noktada bir teşviki oldu, daha sonra Sayın Zelenski’nin başka bir teklifi oldu. Giderek eşik yükselten bir durum ancak olumlu halde evriliyor. Natürel bütün bunların merkezinde Türkiye’nin yer alıyor olması olağanüstü kıymetli. Cumhurbaşkanımızın güçlü dünya liderliğini ve diplomasideki tartısını da alışılmış ki gösteriyor. Türkiye için bu kıymetli bir bedel. Nasıl ki Suriye’deki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki Irak’taki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki PKK ile daha barışçıl bir yolla tahlil için uğraşıyorsak, nasıl ki Gazze için uğraşıyorsak, birebir halde hem Karadeniz’deki hem Balkanlar’daki hem Ege’deki bütün sıkıntıların barışçıl biçimde çözümlenmesi için uğraşıyoruz, kesintisiz mesai harcıyoruz. Ben önümüzdeki günlerde tarafların bir uzlaşma etrafında bir ortaya geleceklerini düşünüyorum. Her iki tarafın da gözettiği bir kamuoyu algısı var. Her iki tarafın da Amerika’nın mevcut takviyesini yanına alma uğraşı var. Ancak bütün bunlar olağan, bu olayın akışı içerisinde cereyan eden hadiseler. Ancak bizim durduğumuz yer sabit. Tarafları bir an evvel bir ortaya gelmeye ve ateşkesi başlatmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
‘SURİYE’DE İKTİSAT TEKERİNİN DÖNMESİNİ BEKLİYORUZ’
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ise ekonomik yaptırımların ekonomik kalkınmanın önüne geçtiğine vurgu yaparak, “Barışın sağlanması için ekonomik istikrar kıymetlidir. Şam’da, önümüzdeki periyotta hükümetler ortası bir tepe yapacağız. Mühendislerin, tabiplerin, fabrika sahiplerinin tekrar ülkelerine dönmelerini istemekteyiz. Fakat ülkemize uygulanan yaptırımlar, buna mahzur teşkil etmektedir. Artık eski rejim yok. Şimdiden sonra bunların uygulanması Suriye halkının cezalandırılması manasına gelmektedir. Biz ülkede artık iktisat tekerinin dönmesini bekliyoruz. Bütün Suriyelilerin kendi vatanlarına onurlu bir biçimde dönmeleri için de gerekmektedir. Bu mevzuda ekonomik ablukanın kaldırılması büyük değer teşkil etmektedir. Bunların hepsi yapılırsa ulusal seviyede bir ilerleme sağlayacağız” sözlerini kullandı.
