By Nesnelerin İnterneti (IoT), internete bağlanabilen ve birbiriyle etkileşime girebilen aygıtların oluşturduğu dijital ekosistem olarak tanımlanabilir. Bu teknoloji, akıllı kentlerden endüstriye, sağlıktan ulaşıma kadar pek çok alanda ihtilal niteliğinde yenilikler sunuyor.
Türkiye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan “2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi” çerçevesinde, inançlı, sürdürülebilir ve verimli bir ulusal IoT ekosistemi inşa etmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda, ülkedeki IoT aygıtlarının inançlı ve faal yönetilmesi için Ulusal IoT Platformu hayata geçirilecek.
Platform, önde gelen teknoloji şirketleri ve akademik kuruluşlarla iş birliği içinde çalışarak IoT inovasyon ve kuluçka merkezlerinin kurulmasını destekleyecek. Bu merkezler aracılığıyla, kesintisiz IoT tahlillerinin araştırılması, geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi teşvik edilecek. Böylelikle, IoT aygıtlarının yeni kuşak kablosuz ağ teknolojileriyle meselesiz entegrasyonu sağlanarak yüksek süratli bilgi iletimi ve gerçek vakitli izleme yetenekleri geliştirilecek.
GÜÇLÜ BİR IOT EKOSİSTEMİ İÇİN TEMEL GEREKSİNİMLER
Gelişmiş bir IoT ekosistemi inşa edebilmek için güçlü bir ilişki altyapısına gereksinim duyuluyor. Geniş bant internet ve düşük gecikme müddetleri sunan teknolojiler bu ekosistemin temel taşlarını oluşturuyor. Bu noktada 5G teknolojisi, akıllı aygıtlar ortasında daha süratli ve kesintisiz data bağlantısı sağlayarak IoT’nin yaygınlaşmasını hızlandırıyor.
Ayrıca, IoT ekosisteminde kullanılan aygıtların bilgi toplama ve sürece kapasitelerinin uyumlu ve verimli olması gerekiyor. Bu doğrultuda, farklı donanımların birbirleriyle entegre çalışmasını sağlayan sensörler ve akıllı aygıtlar kritik rol oynuyor.
Büyük bilgi hacimlerinin işlenmesi ve saklanması için bulut bilişim ve uç bilişim altyapılarının kullanılması kaçınılmaz hale geliyor. Fakat, bu teknolojilerin gelişimiyle birlikte siber güvenlik ve bilgi kapalılığı en değerli başlıklardan biri olarak öne çıkıyor. IoT sistemlerinin siber hücumlara karşı korunması ve toplanan dataların kapalılığının sağlanması, sistemin güvenilirliği açısından hayati kıymet taşıyor.
IoT’nin yaygınlaşmasıyla birlikte memleketler arası kabul görmüş standartlar ve protokollerin benimsenmesi de kritik bir öge haline geliyor. Aygıtların ve sistemlerin birbiriyle meselesiz çalışabilmesi için ortak teknik kriterlerin belirlenmesi büyük ehemmiyet taşıyor.
Öte yandan, yapay zeka ve data analitiği teknolojilerinin entegrasyonu sayesinde IoT aygıtlarından elde edilen bilgiler daha manalı hale getirilerek akıllı sistemlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak.
Son olarak, gelişmiş bir IoT ekosistemi oluşturmak için net ve uygulanabilir yasal çerçevelerin belirlenmesi gerekiyor. Data muhafaza maddelerine uyumlu düzenlemeler, sistemin inançlı ve sürdürülebilir biçimde ilerlemesini sağlamak ismine değerli bir adım olacak.
Türkiye, güçlü bir altyapı ve stratejik yaklaşımla geleceğin IoT dünyasında kelam sahibi olmak için kararlı adımlarla ilerliyor.
