By Türkiye İş Bankası, bankaya dair kimi haber sitelerinde yer alan kayyum argümanlarına ait açıklama yaptı.
Açıklamada, “Sosyal medya mecralarında son devirde Bankamız prestij ve şöhretine kasteden, yatırımcıların karar ve davranışlarını etkilemeye yönelik spekülatif, tıpkı vakitte sermaye piyasası mevzuatı ve bankacılık mevzuatı tahtında da kabahat teşkil eden gerçek dışı beyan ve argümanlara prestij edilmemelidir” denildi.
İş Bankası’ndan yapılan açıklamada şu sözler yer aldı:
“BASIN AÇIKLAMASI
Bankamız kurucu intifa senetleri üzerinden Aziz Atatürk’ün vasiyetnamesinin ihlal edildiği, vasiyet yararlanıcısı olan kurumların bilerek ziyana uğratıldığı ve Bankamızın hukuka ters davrandığı tarafındaki maddi ve türel gerçeğe ters tez ve telaffuzlar nedeniyle hissedarlarımızın, müşterilerimizin, yerli ve yabancı yatırımcılarımızın gerçek olarak bilgilendirilmesi maksadıyla işbu basın açıklamasının yapılması uygun görülmüştür.
“KURUCU İNTİFA SENETLERİ HİSSE SENEDİ MAHİYETİNDE DEĞİL”
Bankamız Temel Mukavelesi’nin 22’inci hususunda düzenlenmekte olan kurucu intifa senetleri hukuken hisse senedi mahiyetinde olmayıp intifa senedi niteliğindedir. Kurucu intifa senetleri, hukuken sermayede rastgele bir hissesi temsil etmemekte, sahibine genel konseye katılma hakkı, oy hakkı üzere hisse sahipliği hakları bahşetmemekte, yalnızca mal varlıksal haklar sağlamaktadır.
Nitekim Bankamız Temel Kontratının anılan hususunda kuruluşta çıkarılacak pay senetlerinden bir seferde 100 adet alanlara bir adet kurucu intifa senedi verileceği tabir edilmektedir. Tıpkı husus, bu hakkın dört milyon sermayeye kadar mevcut olduğunu, sermayenin bundan fazla artırılması halinde kurucu intifa senedi verilmeyeceğini de düzenlemekte olup 1927 yılında sermayenin bu fiyata ulaşmasından sonra artık kurucu intifa senedi verilmemiştir.
Bankamızın 31.05.1991 tarihli İnanılmaz Genel Şurasında o periyottaki hissedarları tarafından alınan karar ile sermaye artırımına gidilmiş ve yasal mevzuat ile Yüksek Mahkeme içtihatlarına uygun bir halde Temel Kontratımızın 58 inci unsurunda değişiklik gerçekleştirilerek, kurucu intifa senedi sahiplerine dağıtılacak kar hissesi ödemeleri “ödenmiş sermayenin 250 Bin TL’lik bölümü” ile sonlandırılmıştır. Anılan Temel Mukavele değişikliği tescil de edilmek suretiyle Bankamız açısından hukuken uygulanmakla yükümlü olunan bir karar haline gelmiştir. Münasebetiyle ilgili tarihten itibaren yapılan kar dağıtımları, tescil edilmiş bu Temel Kontrat değişikliği dikkate alınarak, Bankamızın tabi olduğu kanunen yetkili otoritelerin bilgisi ve kontrolünde uygulanmıştır.
Kaldı ki kurucu intifa senedi sahipleri sermaye artışına iştirak etmediklerinden artırılmış sermayeden temettü almamaları hakkaniyete de uygun bir süreçtir.
“TÜM KARARLAR BANKIZ LEHİNE VERİLDİ”
Bankamızın 1991 tarihli Genel Kurulu ve Temel Mukavele değişikliğinin üzerinden 30 yıldan fazla müddet geçmesinden sonra mevcut şartları ile öbür bir söz ile kurucu intifa senedinin mahiyetini ve sahibine sağladığı hakların kapsamını bilerek Bankamız kurucu intifa senedi edinen ve birlikte hareket ettiği düşünülen bir grup kimselerce, kar dağıtımına ait anılan Temel Kontrat unsuruna ve uygulanmasına ait olarak bir ekip spekülatif tez ve itirazlar öne sürülmeye başlanmış, öne sürülen bu spekülatif argüman ve itirazlar bu şahıslar tarafından açılan haksız davalar ile yargıya taşınmıştır.
Birlikte hareket ettiği düşünülen davacılar, edindikleri kurucu intifa senetleri üzerinden nemalanmak uğraşıyla kamuoyunun ilgisini çekme ve taraftar toplama ismine rastgele bir maddi ve/veya türel temeli de olmayan halde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetnamesine yönelik aldatıcı sav ve haksız isnatlarda da bulunarak, çabucak hemen hepsi birebir içerikte dilekçeler ve taleplerle türlü hukuk davaları ikame edilmiş, yanı sıra hata duyurularında da bulunmuşlardır.
Halen devam eden yargı süreçlerinde bugüne kadar verilmiş olan tüm kararlar yöntem ve yasaya uygun olarak hali hazırda Bankamız lehine olup tüzel süreçlerin tamamlanması beklenmektedir.
Bilindiği üzere Bankamızın da kurucusu olan Ulu Atatürk’ün vasiyeti yeterince Atatürk paylarına isabet eden temettünün tamamı Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na Bankamız tarafından tam ve vaktinde ödenmekte olup, Bankamızın tüm süreçteki süreçleri ilgili otoritelerin bilgisi ve kontrolü altında gerçekleşmektedir. Keza vasiyetin ihlal edildiği tarafında Bankamız aleyhine tekrar birebir şahıslar tarafından Sulh Hukuk Mahkemeleri nezdinde açılan davalar da kesin olarak reddedilmiştir.
Bu minvalde toplumsal medya mecralarında son devirde Bankamız prestij ve şöhretine kasteden, yatırımcıların karar ve davranışlarını etkilemeye yönelik spekülatif, birebir vakitte sermaye piyasası mevzuatı ve bankacılık mevzuatı tahtında da kabahat teşkil eden gerçek dışı beyan ve tezlere prestij edilmemelidir.
Bankamız, faaliyetlerini hukuka, yasal mevzuata, ahlaka ve etik kıymetlere uygun bir formda yerine getiren esaslı bir kurumdur. Bu tıp haber, argüman ve yorumlara prestij edilmemesini, kelam konusu palavra, yanlış yahut aldatıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, yorum yapan ya da bunları yayan tüm ilgililer hakkında Bankamızca yasal teşebbüslerde bulunulacağını kamuoyunun bilgisine sunarız.
