By Bilecik’te geçtiğimiz gün Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bilgisayarlara vurarak, bir hemşireyi darp ettiği teziyle sıhhat çalışanlarının ‘beyaz kod’ verdiği Turgay Arslan, “Hemşirenin beni tahrik etmesi ve eşime ettiği hakaretten ötürü istenmeyen bir reaksiyon verdim” dedi.
Turgay Arslan, geçtiğimiz akşam ateşlenen çocuğunu Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Baba, o gün argümanlara nazaran hemşirelerin çocuğu ile ilgilenmediği gerekçesiyle etrafta bulunan bilgisayarlara vurmaya başladı. Arbede sırasında hemşire Dilek Y.’nin de Turgay Arslan tarafından darp edildiği öne sürülürken, sıhhat çalışanları olay sırasında beyaz kod verdi.
“Hekimlerin hepsi ilgilendi”
Olayla ilgili İHA’ya konuşan Turgay Arslan, “Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne tatsız bir olay yaşandı, hemşire ile bir tartışma yaşadım. Lakin olay medya ve kamuoyuna lanse edildiği üzere tek taraflı değil. Ben çocuğumu 27 Nisan günü sabah saat 05.30’da 40 buçuk derece ile hastaneye götürdüm. Gerekenlerin hepsi orada yapıldı, tabiplerin hepsi ilgilendi. Yalnız eşim ve kayınvalidem çocuğumla birlikte yeni doğan ünitesine çıktığında ben de perdenin gerisinde dinlenirken hemşirenin diğer bir erkek çalışana eşim hakkında üslupsuz kelamlarını duydum. Hemşirenin yanındaki erkek çalışana, ‘Bu adam bu bayanı nasıl almış’ dediğini duydum. Dediği kişi ise, ‘Adam geride oturuyor sus, konuşma’ dedi. Ben de bunun üzerine yanına gittim, ‘Nasıl bu türlü bir şey söylersiniz. Senin haddine mi?’ üzere kelamlar sarf ettiğim sırada bana ‘Evet söyledim’ diye alaycı bir formda gülerek ‘Beni mi döveceksin?’ dedi. Ondan sonra ben de kendimi kaybettim, bu tatsız imgeler ortaya çıktı” dedi.
“Hemşirenin beni tahrik etmesi ve eşime ettiği hakaretten ötürü istenmeyen bir reaksiyon verdim”
Arslan, “Hemşirenin beni tahrik etmesi ve eşime ettiği hakaretten ötürü istenmeyen bir reaksiyon verdim, yani şuurlu yapılmış bir şey değildi. O sarf ettiğim kelamlar de hudut haliyle, öfke halinde sarf ettiğim kelamlar. Kimseyi de yani dışarıda ne vuracak kadar ne de dediklerimizi yapacak kadar birisiyiz. Bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Empati kurulmasını istiyorum, sizin eşinize bu türlü bir şey denilse ne yaparsınız?” dedi.
Turgay Arslan, kelam konusu hemşirenin misyondan alınmasını isteyerek, “Hiçbir hasta yahut hasta yakınının mahremiyeti bu hemşire görevde olduğu sürece rahat değildir. Olaydan sonra gelen sendika baskıları ile birlikte ben gözaltına alındım. Hatta yüzde 200 tahrik olmasına karşın. Bir sıhhat çalışanının misyonu mesai saati içerisinde hastalarla mı ilgilenmektir, yoksa hastaların yakınları ile ya da hastaların mahremiyeti ile ilgili birbirleri ortasında dedikodu yapmak mıdır?” tabirlerini kullandı.
“Tanık da benim beyanımı doğruladı”
Arslan, emniyette hemşire Dilek Y.’nin eşi hakkındaki kelamlarını öbür hastane işçisinin de verdiği tabir ile doğruladığını anlatarak, “Görgü şahidi olarak şahit var, hatta şahit da hemşirenin konuştuğu kişidir. Ona da buradan bir sefer daha teşekkür ediyorum orada doğruyu söylediği için sözünde. Şahit da benim beyanımı doğruladı. Dedi ki, ‘Bu şahıs gerçek söylüyor. Bu hemşire bana bu sözleri sarf etti’ dedi. Yani artık hastaneye hizmet almaya gitmişim, olmadık kelamlar, laflar duyunca ister istemez insan psikolojisi olarak benim de verdiğim reaksiyon öyleydi. Abartılı mıydı, tahminen biraz abartılı gelebilir lakin inanın kendimi kaybetmemle alakalı şuurlu yapılan bir şey değildir. Olağan ki orada işleyişi aksattıysam şayet başka sıhhat çalışanlarından özür diliyorum. Onlarla ilgili hiçbir sorunum yok, hepsine buradan teşekkür ediyorum. Zira orada gerekenlerin hepsi yapıldı. Hekiminden hemşiresine kadar gerekeni yaptılar” dedi. – BİLECİK
