By Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen MÜSİAD 28. Olağan Genel Konseyi’nde açıklamalarda bulundu. Son 11 aydır enflasyonun düştüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni teşvik paketlerini anlattı.
“TİCARETTE ARTAN KORUMACILIK SİYASETLERİ GİDEREK GÜÇLENMEKTE”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, “Nice olmaz denileni başardık. Kaç hayali gerçekleştirdik. Kaç oyunu bozduk. Kaç kirli senaryoyu yırtıp attık. Birçok pürüzün, badirenin, imkansızlığın üstesinden geldik. Sabrettik, uğraş ettik. Allah’ın yardımıyla muvaffakiyetten muvaffakiyete koştuk. Bundan sonra da her oyunu bozacak, her manisi biiznillah aşacağız. 35 yıldır sizlerle birlikte yol yürümekten ebediyen kıvanç duydum, kıvanç duyuyorum. MÜSİAD’ın ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz ve insanlık bedelleri ismine yürüttüğü gayretine her vakit dayanak olduk. Dünyamız sancılı olduğu kadar tarihi niteliği haiz değişimlerin yaşandığı kritik bir süreçten geçiyor. Hayatımızı birçok alanda altüst eden Covid salgınının sıhhat boyutunu 3 yıl evvel hamdolsun geride bıraktık. Lakin salgının global iktisatta sebep olduğu zelzelenin sarsıntıları hala devam ediyor. Ticarette artan korumacılık siyasetleri giderek güçlenmekte. Salgın devrinde son 60-70 yılın doruklarına çıkan enflasyondaki direnç şimdi kırılamadı. Enflasyon korkusu gelişmiş ekonomiler dahil dünyanın birçok ülkesinde iktisat siyasetlerinin temel belirleyici ögesine dönüştü” dedi.
“KÜRESEL İKTİSAT FIRTINALI BİR DENİZDE İLERLEMEYE ÇALIŞIYOR”
Küresel iktisadın fırtınalı bir denizde ilerlemeye çalıştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen restleşmelerin de olumsuz tesiriyle bir süre daha belirsizlik atmosferinin devam edeceği anlaşılıyor. Yalnızca iktisatta değil, milletlerarası bağlardan siyasete ve toplumsal hareketlere kadar geniş bir yelpazede riskler ve tehditler giderek artıyor. Görüyoruz ki global iktisat fırtınalı bir denizde ilerlemeye çalışıyor. Taşların yerine oturması ve suların sakinleşmesi biraz daha vakit alacaktır. Projeksiyonlarımızı buna nazaran yapmanın yakın gelecek için en akıllı tercih olacağına inanıyoruz. Hükümet olarak fırtınalı sularda gemiyi limana inançla ulaştıracak plana, programa, deneyime ve iradeye hamdolsun ziyadesiyle sahibiz. Her gün bir yenisi patlak veren krizlere aldırmadan serinkanlı ve sabırlı bir formda yol alıyoruz. Son derece rasyonel bir yerde artısı ve eksisini hesap ederek kararlarımızı uyguluyoruz. Bundan iki sene evvel hayata geçirdiğimiz istikrar ve ıslahat programı ile ekonomimizin temellerini güçlendirdik. Dış kırılganlığımızı azalttık. Şoklara karşı mukavemetimizi artırdık. Makro finansal istikrarı sağladık. Böylelikle kalıcı ve sürdürülebilir büyüme için sağlam bir yer oluşturduk. Programın en kıymetli maksatlarından biri vatandaşımızı hayat pahalılığı kederinden temelli kurtarmaktır. Bu maksada giden yolda son iki yılda çok önemli ara kat ettik. Yıllık enflasyon 11 aydır kesintisiz düşüyor. Nisan’da son 40 ayın en düşük düzeyine ulaştık. İnşallah devamı da gelecek” tabirlerini kullandı.
“KAYIT DIŞILIK HER ŞEYDEN ÖNCE HAKSIZ REKABETTİR”
Kayıt dışıyla gayretten geri adım atamayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir başka önceliğimiz olan mali disiplinden de taviz vermiyoruz. Sarsıntının yaralarını süratle sararken geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf önlemlerini bu yıl da birebir kararlılıkla sürdürüyoruz. Kayıt dışı, uzun yıllardır ülkemizin kronik sorunlarının en üst sırasında yer alıyor. Kayıt dışılık her şeyden önce haksız rekabettir. Devletin misyonu vergisini düzgün ve nizamlı ödeyeni, hesabını kitabını yanlışsız tutanı, işini kurallara uygun yürüteni korumaktır. Kayıt dışıya göz yummak bu kardeşlerimizin hakkını yedirmek olacaktır. Münasebetiyle kayıt dışıyla gayretten geri adım atamayız. Sizden bu hususta bizlere takviye olmanızı bekliyoruz. Dış istikrarda de hamdolsun tablo olumlu. Cari açığımız istikrarlı bir halde geriliyor. Altın hariç tutulduğunda cari fazla veriyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüş lehimize işliyor. Hem enflasyonu hem dış açığı aşağı çekiyor. İstihdamda da tarihi seviyelerdeyiz. İşsizlik oranımız Mart ayında yüzde 7,9’a geriledi. Erkeklerde de bu oran yüzde 6,5. Bayanlarda ise yüzde 10,6. Bu sayılar son 20 yılın en düşük düzeyine işaret etmektedir. Şunu da tabir etmekte yarar görüyorum. Gelişmelere bağlı olarak iç ve dış talepte süreksiz yavaşlamalar olabilir. Bunlar çok doğaldır. Biz ne bunları göz arkası ediyoruz ne de bunlara takılıp kalıyoruz. Kısa vadeli dalgalanmaların ötesine geçen sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme maksadıyla yolumuza devam ediyoruz. Son 1,5 aydır yaşanan dalgalanmalar karşısında başarılı bir imtihan verdik. Programın şoklara, manipülatif akınlara ve sabotaj teşebbüslerine karşı ne derece güçlü olduğunu bir sefer daha görmüş olduk. Malum çevrelerin operasyonu ellerinde patladı. Zira bu haftadan itibaren rezervlerimiz yine artmaya başladı. Global belirsizliklerin azalmasıyla birlikte Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler ortasında olumlu istikamette ayrıştığına daima birlikte şahit olacağız” formunda konuştu.
“AVANTAJLI YATIRIM KREDİSİ SUNUYORUZ”
Kaliteli bir büyüme prensibimize bağlılığımızı koruduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada bir konuya bilhassa dikkatlerinizi çekiyorum. Yatırım, üretim, ihracat, istihdam. İşte bunlarla birlikte kaliteli bir büyüme prensibimize bağlılığımızı koruyoruz. Bu unsurlar çerçevesinde hiçbir kısmı yalnız bırakmıyoruz. Çiftçimizin, esnafımızın, üreticimizin, ihracatçımızın kullandığı kredilerde finansman masrafının büyük bir kısmını devlet olarak biz üstleniyoruz. Çiftçimizin kullandığı kredilerde ortalama her 10 liralık finansman sarfiyatının 7 lirasını biz ödüyoruz.
TEKNOLOJİ YATIRIMLARINA 30 MİLYAR DOALRLIK DESTEK
“Esnafımızın ve ihracatçımızın kredilerinde de finansman sarfiyatının yarısını biz karşılıyoruz. KOBİ’lerimiz için 15 farklı hazine dayanaklı kefalet paketi yürürlüktedir. Burada 111 bin milyar liralık bir imkan var. Mart ayında bunun 50 milyar lirasını devreye aldık ve öncelikli olarak ihracatçı firmalarımıza yönlendirdik. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıl yatırım taahhütlü avans kredisi programını hayata geçirmiştik. Bu doğrultuda 284 stratejik eser belirlemiş, toplamda 300 milyar liralık kaynak ayırmıştık. Bu eserleri üretmek isteyen firmalarımıza piyasa finansman maliyetinin üçte biri oranında son derece avantajlı yatırım kredisi sunuyoruz. Buradan MÜSİAD topluluğuna bundan istifade etmesi daveti yapıyorum. Yüksek teknolojide atılım yapmak için HIT-30 programını başlattık. Program kapsamında 8 öncelikli alanda yapılacak yatırımlara 2030’a kadar toplam 30 milyar dolarlık dayanak vereceğiz. Şu anda batarya, elektrikli araç ve çip yatırımları için davetimiz açık. Yakında biyoteknoloji, data merkezli endüstriyel robotlar ve yeşil hidrojen alanlarında da yeni davetlere çıkacağız. MÜSİAD ailesi kesinlikle bu alanlarda da olmalı” açıklamasında bulundu.
“YAZILIM ÜRETEN DE, TURİZMDE HİZMET SUNAN DA GERİSİNDE DEVLETİN TAKVİYESİNİ HİSSEDİYOR”
İhracatçılarımız için de çok güçlü takviyelerinin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir sefer şunun çok uygun anlaşılması lazım, ihracat yalnızca döviz geliri değildir. İhracat üretimdir, istihdamdır, refahtır. Firmalarımıza verdiğimiz günlük reeskont kredi limitini 13 kat artırdık. 300 milyon liradan 4 milyar liraya çıkardık. Eximbank’ın sermayesini 4 kat yükselttik. Reeskont kredilerimizin finansman maliyeti de piyasanın çok altında. Burada da finansman maliyetinin yarısını biz sübvanse ediyoruz. Yalnızca bu avantaj sayesinde 2024’te ihracatçılarımız 171 milyar lira ek maliyet ödemekten kurtuldu. Takviyelerimiz mal ihracatıyla da sonlu değil. Yazılım üreten de, turizmde hizmet sunan da gerisinde devletin takviyesini hissediyor. Eximbank 2024’te 18 bin ihracatçımıza tam 49 milyar dolarlık finansman sağladı. Bu firmaların yüzde 83’ü KOBİ’lerden oluşuyor. Yılın birinci 4 ayında şimdiden 15,7 milyar doları kullandırdık. Şunu söz etmek isterim ki, kim üretmek istiyorsa, kim yatırım yapıyorsa, kim istihdam sağlıyorsa, biz onun yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz” dedi.
