By Altındağ Belediye Başkanı bu kez Bolu’daki villa inşaatıyla gündemde. Belediyede çalışan çalışanların savlarına nazaran, liderin özel yerinde çalıştırılmak üzere Ankara’dan Bolu’ya götürüldüler.
“30 ŞAHSA YALNIZCA 5 KOVA TAVUK GETİRİLDİ”
İşçiler, Bolu’ya gitmeye itiraz ettiklerinde, amirlerinden “İsminiz verildi, gitmezseniz işinizden olursunuz” cevabı aldıklarını öne sürdü. Çalışanlara ek fiyat verilmediği üzere, yemek gereksiniminin da karşılanmadığı argüman edildi. Bir emekçi, “30 şahsa yalnızca 5 kova tavuk getirildi” dedi.
BELEDİYENİN EKİPMANLARI KULLANILDI
İşçiler, villanın bulunduğu alanda Altındağ Belediyesi’ne ilişkin iş makineleri, paklık araçları ve bankların kullanıldığını da öne sürdü. Bölgedeki asfaltlama çalışmalarının bile belediye ekipmanlarıyla yapıldığını söylediler.
YUMRUK TEZİYLE GÜNDEME GELMİŞTİ
Vaktiyle Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcılığı görevinde de bulunan Tiryaki, geçtiğimiz aylarda çalışanların belediye binası önünde kurduğu direniş çadırıyla da gündeme gelmişti. Çadıra yaptığı ziyarette personellerle tartışma yaşamış, bir sendika temsilcisine yumruk attığı tez edilmişti.
AÇIKLAMA BEKLENİYOR
İddialar kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, gözler artık Veysel Tiryaki’den ya da Altındağ Belediyesi’nden gelecek açıklamaya çevrildi. Kamu kaynaklarının şahsî kullanımına dair bu argümanlar üzerine soruşturma davetleri da yükseliyor.
Bolu’ya götürüldüğünü söyleyen personellerin telaffuzları ise şöyle:
“ERTESİ GÜN İÇİN ‘İZİN’ KELAMI VERDİLER, TUTMADILAR”
İnayet Akpınar: Ben paklık işlerinde çalışıyor, çöp kamyonuna çıkıyordum. O akşam şantiyeye geldiğimde vazife yerimde öbür bir arkadaş yazıyordu. Amirime söyledim, ‘Benim yerime öteki birini yazmışsınız.’ ‘Tamam sen biraz bekle, seni öbür bir yere yollayacağım’ dedi. Araçlar 8’de çıktı ben 9’a çeyrek kala fen işleri tarafına gönderildim. ‘Yüklü bir kamyon var, bunu Bolu’ya götüreceksin’ dediler. Önümde transitle Bolu’ya kadar gittik. Orada bizi bir öbür araç daha karşıladı. Bolu’dan orman yoluna girdik. 15-20 dakika o yoldan ilerledik. Orada bir taş duvar vardı. Hayli yüksek, üzerinde demirler var. Köşede de bekçi kulübesi var. Durdum bir fotoğraf çekeyim dedim ormanda. Orada bir yetkili vardı, ‘Burada fotoğraf çekinmek yasak’ diyerek telefonumu almaya kalktı. Orada bir yer gösterdiler, malzemeyi oraya döktüm. Bana gerecin ne olduğunu da söylemediler dökene kadar. Küçük parke taşları ve kilit taşı döktük. Beni içeriye sokmadılar. Sabaha karşı çıkış yapıp Ankara’ya döndüm. ‘Ertesi gün müsaade vereceğiz sana’ dedi amirler. O gün kelam verdikleri müsaademi de vermediler. Ekstra bir fiyat de almadık.
“GELMEZSENİZ İŞTEN ATARLAR”
Hakkı Dönmezoğlu: Gün içerisinde çalışırken misyonlu olan amirler geldi ve ‘Akşam hazırlanın, sabaha karşı yola çıkacağız’ dedi. Nereye dediğimizde, ‘Bolu’ya gideceğiz, Veysel beyin çiftliğinde çalışacağız’ dediler. Ben biraz karşı çıktım. ‘Bolu’da benim ne işim var?’ dedim. ‘İsimleriniz verildi, gelmezseniz problem yaşarsınız. İşten atarlar’ dediler. Biz acil grupta 16 kişi çalışıyorduk. Veysel lider ‘Acil takım gitsin’ diye buyruk vermiş. Biz de ‘Ekmeğimizden olmayalım, yapacak bir şey yok’ dedik. Yaklaşık 30 kişi oraya gittik. Çöp poşetleri, tırmıklar, kazma, kürek üzere materyalleri yükleyip yola çıktık. Su materyalleri, hortum üzere gereçler öteki araçla geldi. Birinci gittiğimizde patika üzereydi. İkinci gittiğimizde asfaltı yeni atılmıştı. Yerleşkede duran bir traktör var. Gerisinde asfalt ısıttıkları bir tanker var. O da oradaydı. Biz oraya girdiğimizde bize hiçbir şey yabancı gelmedi esasen. Oraya bir gittik, çalışan herkes bizim arkadaşlarımız. Sola dönüyoruz bakıyoruz belediyenin araçları (kamyon, bobcat, kepçe). Altınköy’deki ufak ATV araçları var. Onlar da oradaydı. ‘Ne iş yapacağız’ dedik, bize ‘Tırmıkları elinize alın, kozalakları, otları temizleyin’ dediler. Altyapı çalışması yapanlar var, tesisatını yapanlar var. Orada biz başladık çalışmaya. Fotoğraf falan çektik kızdılar bize çekince. Saat bayağı geç oldu. Acıktık biz de. Liderin oğlu gitmiş, 30 bireye 5 tane kova tavuk getirmiş. Aç çalışmaya devam ettik. kendi grubumuzun yaptığı iş; Çam iğnesi ve kozalak toplamaktı. ATV’ye bir kasa takmışlar, ona topladıklarımızı yükleyip aşağıdaki meskenlerin oraya döküyorduk. Akşama kadar orada o denli çalıştık.”
“BELEDİYENİN ARAÇLARI VE MATERYALLERİ DE GÖNDERİLDİ”
Murat Baloğlu: “Biz de gittiğimizde bol bol orman içerisinde kozalak temizlettiler. Kırık kollar vardı onları aldık. Bir sefer alana gittim ben acil grupla birlikte. Daha sonra ben depo vazifesine geçmiştim. Depo misyonunda ilaçlama takımı ilaçlamaya gitti. Konutun içerisindeki halıların yıkanması için halı yıkama takımı gitti. Ben depoda olduğum için, çöp konteynerinin, personel arabası üzere araçların kamyona gönderilip götürüldüğünü gördüm. Park ve bahçeler bankları vardı. O banklar götürüldü.”
