By Mersin’de narenciye üretimi ve ihracatı yapan Tarım Orman Gençlik Kurulu Üyesi yazılım mühendisi Bülent Samed Çiner, uzun yıllardır ailesiyle faaliyet gösterdiği tarım dalında dijital teknolojilerden en üst düzeyde yararlanmak istiyor.
Anadolu Ajansının (AA) “Yeni Kuşak Çiftçiler” başlıklı belge haberinin beşinci kısmında Bülent Samed Çiner, dijital tarıma dair amaçlarını anlattı.
Çocukluk yıllarından beri tarım dalında olduğunu ve aile işletmelerini dayanaklarla büyüttüğünü lisana getiren Çiner, sera, bahçe ve tarla bitkilerinin bulunduğu çiftliklerinde üretim yaptıklarını söyledi.
Çiner, tarım bölümüne yönelmesinde babasının tesirli olduğuna dikkati çekerek, “Ben tarımın içinde büyüdüm. Her işi yaptım. En alttan en üste kadar bütün işleri yaparak büyüdüm. Hem hava durumu takip ettim hem finansını yönettim hem de tarlada personellik yaptım.” dedi.
Tarım dalına yönelik takviyelerin değerini vurgulayan Çiner, şöyle konuştu:
“Destek olarak düşündüğümüzde en büyük etkenlerden birisi Ziraat Bankası. Bankanın sübvansiyonlu kredileri var. Ayrıyeten kırsal kalkınma takviyeleri de aldık. Sıfır faizli sera kredisi de kullandık. 30 dönüm muz serası yaptık. Devletin maddi olarak büyük dayanağı olunca bir düzeye gelmiş oluyoruz. Bu krediler ve dayanaklar olmasa bizim öz sermayemizle bu işleri yapmamız mümkün değil. Takviyeler olmasa biz bu işi yapamayız.”
“Yaptığımız projelerde gençleri burada görmek istiyoruz”
Çiner, 25 çeşit eser yetiştirdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
“Soğuk hava depomuz da var. İhracat da yapıyoruz. Tarımın bütün her alanında tüketiciye kadar ulaşmasını sağlıyoruz. Kendi kendine dönebilen bir işletmemiz var. Bizde şu an tarım 4.0 teknolojisi mevcut, ilerde tarım 5.0’a yani dijital tarıma geçmek istiyoruz. Yaptığımız projelerde gençleri burada görmek ve onların da heyecanlanmasını istiyorum. Yanlışsız eseri hakikat halde yetiştirirseniz dalda önemli çıkarlar da var. Çiftçilikten korkulmaması gerekiyor. “
Özellikle gençlerin verilen takviye ve teşvikleri takip etmesi gerektiğini belirten Çiner, bu şahısların, aldıkları dayanakla ayakta kalarak işlerini sürdürülebilir hale getirebileceklerini lisana getirdi.
