By Kas ve güç eksikliği teşhisiyle doğan ve tedavi emeliyle başladığı yüzme sporunda ilerleyerek dünya şampiyonluğuna ulaşan Esra Ulu’nun maksadı 2028 olimpiyatlarında Türkiye’ye madalya getirmek.
Son olarak Sırbistan’da yapılan, 56 ülkeden 2 bin 742 atletin yarıştığı GYMNASIADE ISF U15 Dünya Şampiyonası’nda 50 metre kelebekte birinci, 50 metre sırtta ise ikinci olan ulusal para yüzücü Esra Aziz, genç yaşına karşın gelecek vadeden ve gelecek yıllarda paralimpik yüzmede Türkiye’nin madalya beklediği isimlerden biri olarak görülüyor.
Ellerini kullanamadığı için antrenörünün yaptığı özel bir aparat ile karşılaşmalara katılan Uludağ Oksijen Spor Kulübü yüzücüsü Şanlı ve Antrenörü İlyas Aziz, AA muhabirine, spora başlama kıssası, elde edilen muvaffakiyetler, geleceğe ait maksatlar ve engellilerin spordaki temsilleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Bursa’da bir eğitimci olan okul müdürü Sinan Yüce ve konut hanımı Fatma Aziz’in üç çocuğunun en küçüğü olan Esra Ulu’ya doğduğunda tabipler kas ve güç eksikliği teşhisi koydu. Tedavi ve rehabilitasyon emeliyle tabipler Aziz’e yüzmesini önerirken, Ulu’nun havuz ile tanışması şimdi 5 yaşında gerçekleşti.
“Hedefim olimpiyatlar”
Ailesinin kendisini haftalık olarak muhakkak günlerde Bursa’daki havuzlara götürdüğünü ve burada çalışmaya başladığını söyleyen Aziz, çalışırken vakitle hocalarının kendisinde atlet yeteneği gördüğünü ve ailesiyle de konuşularak artık yalnızca tedavi için değil, sporu profesyonel manada karşılaşmalara hazırlık yapmaya başladıklarını belirtti.
Yüce, “Yüzmeye hekimim beni kollarımla tedavi emeliyle başlatmıştı. Kollarım güç kazansın, kas kütlem gelişsin diye başladığım spor, antrenörlerimin beni keşfetmesiyle farklı bir tarafa evrildi. Hocalarım yüzmede yeteneğimin olduğunu keşfetti ve bir atlet olabilmem istikametinde çalışmalar başladı.” dedi.
Okula birinci başladığı vakitlerde, farklılığı nedeniyle insanların içinde olmaktan çekindiğini, insanlardan farklı reaksiyonlar almaktan korktuğu için içine kapanık bir çocukluk yaşadığını, bu çekinceyi de bugün spor sayesinde aştığını belirten Aziz, şimdi çocuk yaşta başladığı spor sayesinde bugün hiçbir sorun yaşamadığını söyledi.
Milli grup seçme karşılaşmalarında yarışan ve 2024 yılında Ulusal Ekibe seçilen Aziz, temmuz-ağustos ayları ortasında Fransa’nın başşehri Paris’te düzenlenen Paralimpik Oyunları’na katılmak için belirlenen barajı geçip üstüne yüksek dereceler getirdiğini, lakin kota nedeniyle Paris’e giden grupta yer alamadığını tabir etti.
Yüce, birinci olarak 2017-2018 yılları ortasında şimdi 5 yaşındayken yüzmeye başladığını, bugün ise 13 yaşında olimpiyat barajlarını geçebilen bir ulusal sportmen olarak idmanlarını sürdürdüğünden ve geleceğe ait maksatlarından bahsederek, şöyle devam etti:
“Bugün geldiğim noktada, son olarak Sırbistan’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda 50 metre kelebekte birinci, 50 metre sırtta ise ikinci oldum. İtalya’da benden yaşça büyüklerle yarıştığım paralimpik şampiyonasında ikinci oldum. İdmanlarımı hocalarım ve ailemin dayanağıyla sıkı sıkıya devam ettiriyorum. Gayem, 2028 yılında Los Angeles’ta düzenlenecek olan Paralimpik Oyunları’na katılıp ülkemi temsil etmek ve madalya kazanmak.”
“Sümeyye abla üzere başarılı bir sportmen olup örnek olmak istiyorum”
Bireysel idmanlarının yanı sıra ulusal ekip seviyesindeki kamplara da katıldıklarını tabir eden Aziz, ulusal gruba seçilmesinin akabinde Eskişehir’de düzenlenen bir kampta paralimpik sporda Türkiye’nin değerli atletleriyle birlikte idman yapma fırsatını elde ettiklerini, onlarla birlikte çalışmanın kendisini hem başarılı olmaya teşvik ettiğini hem de amaçlarını yükselttiğini söyledi.
Yüce, “Paralimpik yüzmenin rol modeli” olarak görülen, Dünya ve Avrupa Şampiyonu madalyalarına da sahip olan Sümeyye Boyacı ile yaptığı idmanı unutamadığını aktarırken, şöyle devam etti:
“Hocam, 2028’de olimpiyatlara katılabileceğimi düşünüyor, beni bu doğrultuda hazırlıyor. Ben de katılmayı çok istiyorum ve bunun için antrenmanlarıma devam ediyorum. O antrenmanlarımızdan biri olan ulusal ekip seviyesinde, Eskişehir’de düzenlenen bir kamp programında ulusal atletlerimizle birlikte idmanlarımızı yapmıştık. Sümeyye ablayla idman yaptım. O bana idman boyunca daima takviye oldu, bizlerle ilgilendi. Bunu unutamıyorum, ona da teşekkür ederim. Ben de onlar üzere bir gün çok başarılı, ülkesini temsil eden, bayrağını, madalyasını taşıyan bir sportmen olmayı hedefliyorum.”
Kendisi üzere manisi bulunan yahut çeşitli çekinceleri nedeniyle meskenlerinden dışarı çıkamayan engellilerin spora kazandırılmasının çok kıymetli olduğunu, pek çok yeteneğin bugün meskenlerinde olabileceğine de vurgu yapan Aziz, “Bence onlar da kendilerine güvenmeli, bir spor yapmalı, bir sporla kesinlikle uğraşmalı. Onlar için de daha âlâ olur hem sıhhatleri hem meslekleri hem de şahsî gelişimleri için. Tahminen günün birinde çok başarılı bir sportmen olabilirler, tahminen muvaffakiyet kazanan öbür büyüklerimizi bile geçebilirler. Bunun için, kendileri için spora başlamalarını tavsiye ederim.” tabirlerini kullandı.
“Yaşı küçük olmasına karşın barajları geçebiliyor”
Paralimpik düzeyde 10 yıldır antrenörlük yapan ve Esra ile 2018 yılından bu yana idmanlarını sürdürdüklerini belirten Bursa Gençlik Spor İl Müdürlüğü antrenörlerinden İlyas Aziz ise Aziz’i, karşılaştığı ve takip ettiği değerli yeteneklerden biri olarak gördüğünü, Türkiye’nin ilerleyen yıllarda bu ismi spor karşılaşmalarında çokça sefer duyacağını umduğunu tabir etti.
Aziz, Aziz’in kollarını kullanamaması sebebiyle özel bir aparat ile havuzdan çıkışını yaptıklarını, Ulu’nun bu aparatı ağzında, dişlerinin ortasında sıkıca tutup buradan aldığı kuvvet ile kendini ittirdiğini, bunun da hem basının hem de spor topluluğunun ilgisini çektiğini söyledi.
Elde ettiği muvaffakiyetlerin hem kendi yaş kümesi hem de bunun üstündeki yaş kümeleri ortasında kıymetli dereceler olduğuna vurgu yapan Aziz, şöyle devam etti:
“Esra kızımızın muvaffakiyetini kıymetli kılan bir öge var, o da Esra’nın yaşının şimdi çok küçük olması. 13 yaşında olmasına karşın bugün Dünya Şampiyonası ve Olimpiyat iştirak barajlarını geçebiliyor. Hasebiyle gelecek vadeden bir atletimiz. İnşallah 2028 yılında Los Angeles’ta düzenlenecek olan Olimpiyatlara katılmayı hedefliyoruz – ki her atletin ve antrenörün hayali ve maksadı olan Olimpiyat altın madalyasıdır. Bizim de hayallerimizi süsleyen amaçlarımızın en önceliklisi natürel ki Olimpiyat altın madalyasını kazanmak. O tarafta çalışmalarımıza devam ediyoruz ve Esra bunu başaracaktır. Ben inanıyorum. Esra da buna inanıyor. Bu maksat doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Aziz, 3 yıl sonra gerçekleşecek Los Angeles Paralimpik Oyunları’na katılmanın amacı kadar, İstanbul’da temmuz ayında gerçekleşecek Avrupa Gençlik Oyunları ile eylül ayında Singapur’da düzenlenecek Büyükler Dünya Şampiyonası karşılaşmalarının en yakın gayeleri olduğunu, buradan muvaffakiyetle dönmeyi arzuladıklarını belirtti.
Türkiye’nin paralimpik yüzmede son periyotta bu kadar âlâ olmasının, spora olan ilgiyi de artırdığını belirten antrenör Aziz, “Bu işte paralimpik yüzmenin adeta marka pahası olarak bileceğimiz, geçmişte Beytullah Eroğlu, Sümeyye Boyacı, Sevilay Öztürk, Umut Ünlü üzere bu branşa kıymet katan ulusal atletlerimiz var. Esra da bu atletleri izliyor, takip ediyor. Onları kendine örnek alıyor. ve onlar üzere başarılı olma tarafında çalışmaya devam ediyor. İnşallah o da öteki kardeşlerine, kendisinden sonra gelenlere örnek olacak.” dedi.
Aziz, daha çok engelli sporcuyu havuzlarda görmeyi, bir antrenör olarak daha fazla memleketler arası karşılaşmalarda çok sayıda atletle Türkiye’yi temsil etmeyi arzuladıklarını lisana getirirken, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Biz de burada yüzme manasında dayanak olmaya çalışıyoruz. Onlara buradan şunu söyleyebilirim: Lütfen meskende kalmayın. Her engelli bireyin de kendini tabir edebileceği, başarılı olabileceği bir spor kısmı kesinlikle vardır. Meskenlerinden çıksınlar, bir spor alanına gitsinler, yüzme havuzuna gitsinler. ‘Ben spor yapmak istiyorum’ diyen her engelliye bütün spor alanları, kapıları gerisine kadar açık. Hepiniz bu sporun paydaşı olabilir, bu muvaffakiyetleri elde edenler bir gün kesinlikle siz de olabilirsiniz. Kâfi ki evinizden çıkın; havuzlara, alanlara, salonlara siz de katılın.”
