By Yargıtay 3. Ceza Dairesi, FETÖ’nün kumpaslarından “Balyoz davası”nda, emekli askerler Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Erdal Akyazan, Emin Küçükkılıç’a verilen mahpus cezalarını onadı.
Alınan bu kararın ardınan,daha evvel tahliye edilen eski kumandanların tekrar mahpusa gireceğine yönelik argümanlar ortaya atıldı.
Konuya ait açıklama MHP Genel Lider Yardımcısı Feti Yıldız’dan geldi.
“TEKRAR CEZAEVİNE KONULAMAZLAR”
Söz konusu isimlerin tekrar cezaevine girmeyeceklerini belirtirken şu sözleri kullandı:
Çetin Doğan ve bir kısım sanıkların cezası Yargıtay ‘da onandı.
Faillerin aksiyonunun teşebbüs evresine ulaşmayan hazırlık hareketleri kapsamında TCK 316.maddesinde düzenlenen “suç için anlaşma” kabahatini oluşturması nedeniyle, Çetin Doğan’ın 6 yıl 8 ay, Behzat Balta’nın 5 yıl 10 ay, Mehmet Kaya Varol ile İhsan Balabanlı’ya 5 yıl 5 ay, Erdal Akyazan ve Emin Büyükkılıç’a 5 yıl olarak hükmedilen mahpus cezaları katılaştı.
Meraklısına not: İtiraz infazı durdurmaz. Mahkumların tutuklu kaldığı müddetlerin cezadan mahsup edilmesi ve koşullu tahliye tarihleri dikkate alındığında tekrar cezaevine konulmazlar.”
YARGITAY SÜRECİ
Yargıtayın daha evvel sanıklar hakkında verdiği bozma kararı sonrasında İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar yargılanan emekli 6 asker hakkında mahpus cezası verilmişti.
İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Çetin Doğan hakkında “suç için anlaşma” kabahatinden 8 yıl mahpus cezası vermiş, cezayı 6 yıl 8 aya düşürmüştü.
Aynı kabahatten sanık Behzat Balta’yı 5 yıl 10 ay, Mehmet Kaya Varol ile İhsan Balabanlı’ya 5 yıl 5’er ay, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç’a 5’şer yıl mahpus cezası veren mahkeme, vefat eden Metin Yavuz Yalçın hakkındaki davanın düşürülmesine karar vermişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 6 sanık hakkındaki mahkumiyet kararını onadı. Dairenin kararı imzalarının tamamlanmasının akabinde UYAP’a yüklendi.
Dairenin münasebetinde, daha evvelki bozma münasebetlerinde yer verildiği üzere sanıkların hareketlerinin, maksat cürümler bakımından teşebbüs evresine ulaşmayan hazırlık hareketleri kapsamında değerlendirildiği, sanıkların hareketlerinin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 316. hususunda düzenlenen cürmü oluşturduğu sonucuna varıldığı öğrenildi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, “Anayasal Sisteme ve Bu Nizamın İşleyişine Karşı Suçlar” başlıklı kısmın 316. unsurunda, “Bu hatalardan rastgele birini elverişli vasıtalarla işlemek üzere iki yahut daha fazla kişi, maddi olgularla belirlenen bir biçimde anlaşırlarsa, cürümlerin tartı derecesine nazaran 3 yıldan 12 yıla kadar mahpus cezası verilir” kararını içeriyor.
