By
SAVUNMA Sanayii Başkanı Haluk Görgün, savunma sanayi kesiminde 90 binin üzerinde çalışan olduğunu belirterek, “Bu sayıyı daha üste çıkarmamız gerekiyor. Yüksek teknoloji içeren sistemleri üreten ve bu alanda çalışmak isteyen ve bizim de gereksinimimiz olan nitelikli işçilere muhtaçlık var. 90 binlerden 150 yahut 200 binlere artış yalnızca nicel olmamalı, niteliksel bir sıçrama da olmalı” dedi.
Savunma Sanayii Başkanlığı, Türkiye’nin teknolojik üstünlüğünü pekiştirecek kritik eser ve sistemlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak insan kaynağı yetkinliklerinin belirlenmesi, yaygınlaştırılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması emeliyle 6 Ağustos 2024’te ‘Milli Yetkinlik Hamlesi’ projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında, ‘kariyer ve yetkinlik buluşmaları’nın 2’ncisi çevrim içi olarak düzenlendi. Savunma sanayiine yönelik stratejik yeteneklerin yetiştirilmesini ve gençlerin kesime kazandırılmasının hedeflendiği etkinliğe Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Savunma Sanayii Lider Yardımcısı Hakan Karataş, Savunma Teknolojileri Mühendislik Genel Müdür Yardımcısı Mert Gökduman ve çok sayıda savunma sanayi şirketi temsilcisi katıldı.
‘KALKINMA PLANI’
Haluk Görgün, geçen yıl ağustos ayında, Savunma Sanayi İcra Konseyi’nde ulusal yetkinlik atılımı oluşturulması konusunda komite kararını hatırlatarak, “Bu Ulusal Yetkinlik Atılımı lise öğrencilerinden üniversite öğrencilerine, dal profesyonellerinden kurum yöneticilerine kadar geniş bir amaç kitlesine ulaşıyoruz. Çok boyutlu ve stratejik bir dönüşüm programı aslında bu. Bu programın özü, bir savunma sanayi merkezinde insan olduğunu vurgulamak. Farklı statüdeki farklı pozisyonlardaki, farklı sorumluluklardaki insan değerini, yetkinliklerini, potansiyelini ve verimliliğini ortaya çıkarmak. Savunma sanayi dediğimizde, aslında birinci akla gelen şey uçaklarımız, savaş uçaklarımız, helikopterlerimiz, beşerli insansız çeşitli sistemler, radar sistemleri, füzeler vesaire olabiliyor. Halbuki buradaki vurgu en karışık algoritmaları kodlayan, en stratejik teknolojileri geliştiren, en kritik kararları alanda uygulayan her vakit ve her şartta insan. Bu yüzden Türkiye’nin savunma vizyonunun en stratejik alanı nitelikli, uzman ve vizyoner insan kaynağı olduğunu biliyoruz ve bunu vurguluyoruz aslında bu ulusal yetkinlik atılımıyla. Ulusal yetkinlik atılımı, aslında bir siyaset değil, bir siyaset dokümanı değil, bir kalkınma planı olarak kıymetlendirilebilir ve canlı bir kalkınma planı olarak söz edilebilir. Sırf teknik yeterlilikler değil, hem davranışsal, hem liderlik, hem işlevsel ve kültürel yetkinlikleri de bir ortada inşa edilebileceği değerlendirdiğimiz bir kalkınma planı” dedi.
‘BİLİMSEL YAKLAŞMAYI TERCİH EDİYORUZ’
Savunma sanayi dalında yaklaşık 90 binin biraz üzerinde çalışan olduğunu belirten Görgün, “Bu sayıyı daha üste çıkarmamız gerekiyor. Yüksek teknoloji içeren sistemleri üreten ve bu alanda çalışmak isteyen ve bizim de gereksinimimiz olan nitelikli işçilere de gereksinim var. Doğal bu sayı 90 binlerden 150 yahut 200 binlere artış yalnızca nicel olmamalı, niteliksel bir sıçrama da olmalı. Hasebiyle uygun planlanmalı. Bilhassa verimsizlik, harikalık, uzman açıklığı yahut odak kayması üzere çabucak hemen her dalda olan bu soruna biz savunma endüstrinde bilhassa bilgiye dayalı stratejik platformlarla yaklaşmayı hedefliyoruz. Yani biraz daha akademik, biraz daha sistematik, biraz daha bilimsel yaklaşmayı tercih ediyoruz. Savunma endüstrinin bu tüm paydaşlarının da potansiyelini yükseltmek ve iş birliğini güçlendirmek ve bölümün gelişimini insan üzerinden yapılandırmak aslında temel yaklaşımımız. Ayrıyeten kurumsal akademiler birliğini oluşturduk ve kurumsal akademiler birliğinde yaklaşık 60 üye var. ve bu üyelerimizle birlikte iş birliği yaparak yetkinlik tabanlı bir idare kültürü inşa etmeye uğraş gösteriyoruz” tabirlerini kullandı.
‘ÇALIŞANLARIN YAŞ ORTALAMASI 34’
Haluk Görgün, gençlerin vizyonunun Türkiye’nin rotasını çizeceğini tabir ederek, “Savunma sanayii üzere stratejik alanda yükselen her muvaffakiyet bu kardeşlerimizin emeğiyle olacak. Türkiye’de savunma endüstrinde çalışanların yaş ortalaması 34. Hasebiyle bizim gençlere bakışımız, gençlerden beklentimiz ve onlara inancımız tam. Teknolojiyi makinelerin ürettiğini unutmamak gerekir; lakin bunlara mana verenin kesinlikle ve kesinlikle insan olduğunun her vakit hatırlanması gerektiğini söylemek istiyorum” diye konuştu.
