Türkiye, deniz üstü rüzgar türbinleri için çalışmalara başlıyor: Potansiyel büyük

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve beraberindeki heyetin, Danimarka’nın başşehri Kopenhag yakınlarında bulunan Middelgrunden deniz üstü rüzgar gücü santraline gerçekleştirdiği teknik seyahat sırasında yapılan açıklamalar, Türkiye’nin rüzgar bölümündeki potansiyeline ışık tuttu.

Rüzgarda potansiyel büyük

TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Gücünden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Ufuk Yaman, Türkiye’nin rüzgar gücü sanayisinin toplam hacminin 2.2 milyar dolara ulaştığına dikkat çekti: “Şu an 2.2 milyar dolara ulaşan, cirosunun yüzde 70’ini ihraç eden bir karasal rüzgar sanayisi kelam konusu. Aynı muvaffakiyet deniz üstünde de elde edilebilir. Deniz Üstü Rüzgar gücüne gerekli takviye sağlanabilirse çok önemli sanayi oluşacak, önümüzdeki 10 yılda Avrupa’nın güç dönüşümünde kıymetli rol oynayacak.”

Yaman, deniz üstü rüzgâr gücünün sadece bir güç üretim modeli değil, birebir vakitte yerli tedarik zinciri ve teknoloji geliştirme açısından da büyük bir fırsat sunduğunu vurguladı: “Bu alana yatırım yaparken tedarik zincirini oluşturma, know-how elde etme ve bu bilgiyi ihracata yönlendirme imkanı bulacağız… Böylece Türkiye’nin cari açığını kapatmaya dayanak olacak bir endüstriyi tetiklemiş olacağız.”

Türkiye, rüzgar enerjisinde toplam kurulu güç açısından Avrupa’da altıncı sırada yer alıyor. WindEurope bilgilerine nazaran Türkiye, 13,8 GW kapasite ile Almanya (72,7 GW), Birleşik Krallık (31,6 GW), İspanya, (31,2 GW), Fransa (24,4 GW), İsveç’i (17,2 GW) takip ediyor. Bununla birlikte Türkiye’de hala açık deniz rüzgar türbini bulunmuyor. Ember bilgilerine göre Türkiye’nin deniz üstü rüzgar gücü potansiyeli 75 GW olarak varsayım ediliyor.

Deniz üstü rüzgar için 4 alan belirlendi

Türkiye’nin deniz üstü rüzgar projeleri için dört öncelikli bölge belirlediğini söyleyen Yaman, Marmara Denizi’nde üç farklı bölgede ölçüm çalışmalarının halihazırda sürdüğünü, bunlardan ikisinin teknik tahliller için uygun bulunduğunu aktardı.

Gelecek yılın birinci çeyreği itibarıyla teknik fizibilite çalışmalarının tamamlanmasının hedeflendiğini belirten Yaman, iklim değişikliği ve global ısınmayla uğraşta güç bölümüne çok iş düştüğünü söyledi. Deniz üstü rüzgar gücü de kıymetli kaynak kalemleri ortasında yer alıyor.