By
CHP Genel Lider Yardımcısı Gamze Taşcıer, “Gelişmiş ülkeler, bugün kazanılmış haklarının tamamının korunması kaidesiyle; teminatlı, esnek ve uzaktan çalışmaya geçmektedir. Meğer Türkiye hala 19’uncu yüzyılın çalışma şartlarıyla devam etmektedir. 13- 14 saatlik mesailerle Türkiye, Avrupa’da en uzun çalışma saatine sahip olan ülkedir. Sri Lanka, Kosta Rika ve Tayland da bile çalışma saatleri Türkiye’den daha azdır” dedi.
CHP’li Gamze Taşcıer, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ait açıklamalarda bulundu. Taşcıer, konuşmasında ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü işaret ederek, “Ölüme meydan okuyan işçileri; toprağa hayat veren mevsimlik tarım çalışanlarına, beşere can veren sıhhat işçilerini, teknikerleri, laborantları, atanamayan öğretmenleri, görünmeyen emeğin yükünü sırtlanan konut işçilerini, motorlu taşıtları ekmek kapısına dönüştüren kuryeleri ve ulaşım çalışanlarını, markette, depoda, sokakta çalışanları, apartman görevlilerini, ucuz iş gücü olarak emeği ve vücudu tüketilen kaçak emekçileri, ömür uzunluğu dayanılmaz acılara mahkum olan meslek hastalığı mağdurlarını, 3’üncü sınıf vatandaş görülen dönüşüm işçilerini, staj ve çıraklık ismi altında kölelik koşullarında çalıştırılanları, emekçi olmaya zorlanan çocukları, siyasi baskı altında yoksullukla sınanan kamu işçilerini, 65 yaş üstünde olduğu halde yaşamak için çalışmak zorunda kalanları, işsiz bırakılarak ekmeğinden yoksun edilenleri, açlıkla terbiye edilen emeklileri, emeklilik hakları verilmeyenleri halkın haber alma özgürlüğü için kendi özgürlüklerinden vazgeçen basın emekçilerini Cumhuriyet Halk Partisi ve emek ofisleri olarak hürmetle ve uğraş kararlılığıyla selamlıyorum” diye konuştu.
‘BU İKTİDARIN KENDİSİ ARTIK MARJİNALDİR’
28 kamu görevlisinin yargılandığı ‘Soma Katliamı Davası’nın dün sonuçlandığını söz eden Taşcıer, “301 madencinin cansız vücuduna 96 saat sonra ulaşılmıştı fakat kamu vazifelilerinin sanık olarak yargılanması 99 bin 360 saat sürdü. Sonuçta sanıklara 12’şer saat mahpus cezası verildi. Sorarsanız, ‘yargı bağımsız, inanırsanız adalet mülkün temeli.’ Adaletin bu kadar değersizleştirildiği, insan hayatının bu kadar ucuz görüldüğü bir ülkede emek ve işçi inançta değildir. Zira adaletin olmadığı yerde ne emekçi güvenliği ne ömür hakkı ne de alın terinin karşılığı vardır. İşte bu yüzden 1 Mayıs, emeğin bir günlüğüne hatırlandığı bir anma günü değildir. Bilakis işçilerin 365 gün, 136 yılı aşan eşitlik, adalet ve özgürlük arayışının bir tarifidir. Bu yıl 1 Mayıs’ı, 19 Mart’ta tek adam rejiminin gerçekleştirildiği sivil darbe teşebbüsünün karanlığında karşılıyoruz. Ülkemizde emeğin değersizleştirildiği, sendikal hakların gasbedildiği, grevlerin yasaklandığı, örgütlü gayretin türlü baskılarla boğulmaya çalışıldığı bir rejim tesis edilmiştir. Daha dün Taksim daveti yaptığı için 92 kişi gözaltına alındı. İktidar her vakit yaptığı üzere tekrar marjinal tanımlaması yaptı. Halbuki kendi sesinden oburunu duymayan, ülkenin gerçeklerini görmeyen ve halkın içinde bulunduğu duruma yabancılaşan bu iktidarın kendisi artık marjinaldir” dedi.
‘TÜRKİYE, HALA 19’UNCU YÜZYILIN ÇALIŞMA ŞARTLARIYLA DEVAM ETMEKTEDİR’
Gelişmiş ülkelerin, iş saatlerin ve mesai günlerini azaltmayı planladıklarını belirten Taşcıer, “Gelişmiş ülkeler, bugün kazanılmış haklarının tamamının korunması koşuluyla; garantili, esnek ve uzaktan çalışmaya geçmektedir. Meğer Türkiye hala 19’uncu yüzyılın çalışma şartlarıyla devam etmektedir. 13- 14 saatlik mesailerle Türkiye, Avrupa’da en uzun çalışma saatine sahip ülkedir. Sri Lanka, Kosta Rika ve Tayland da bile çalışma saatleri Türkiye’den daha azdır. Geçinmek için uzun saatler boyunca çalışmak zorunda olan işçiler, ücretliler buna karşı ömürlerini insan onuruna yakışır biçimde sürdürecek gelire tekrar de sahip değildir. ‘Avrupa İstatistik Ofisi’nin bilgilerine nazaran, Türkiye’deki brüt minimum fiyat Ocak 2025’te Avrupa’da 27 ülke ortasında 20’nci sıradaydı. O vakit taban fiyat 708 Euro’ydu ve şimdi 19 Mart sivil darbesi yapılmamıştı. 19 Mart sivil darbesiyle birlikte, döviz kurundaki dalgalanma nedeniyle minimum fiyat 112 Euro birden geriledi. Bugün net minimum fiyatın 26 bin 997 lira olması gerekirken, Şimşek programının tesiriyle 19 bin liranın da altına düşerek Türkiye’nin çağdaş kölelik haline geldiğinin de çok açık bir ilanı olmuştur. ‘Asgari fiyat artırımı enflasyonu tetikler’ palavrasını ortaya atanlar, Türkiye’de adım adım bir kölelik rejimini inşa etmektedir” tabirlerini kullandı.
