By Zonguldak’ta, 2023 yılının Kasım ayında merkeze bağlı Kırat Mahallesi’ndeki ormanlık alanda, vahim bir cinayet meydana geldi.
Afganistan asıllı Vezir Mohammad Nourtani’nin ormanlık alanda yanmış cesedi bulundu.
Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 3’ü tutuklu 6 sanığın yargılaması tamamlandı.
GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI
Vezir Mohammad Nourtani’nin vefatına ait davada, 6 sanık hakkında gerekçeli karar açıklandı.
Tutuklu sanıklardan Enver G. ve Hakan K., “bilinçli taksirle vefata neden olma” hatasından alt huduttan uzaklaşılarak 5 yıl 8 ay mahpus cezasına çarptırıldı.
Diğer tutuklu sanık A.A. ise “suç kanıtlarını yok etme, gizleme yahut değiştirme” cürmünden 4 yıl 6 ay mahpus cezası aldı.
Tutuksuz yargılanan sanıklar E.D. ve S.K. hakkında tıpkı cürümden 2’şer yıl mahpus cezası verildi.
A.Ç. ise olayın aydınlatılmasına yardımcı olması nedeniyle takdiri indirim uygulanarak 1 yıl 8 ay mahpus cezasına çarptırıldı.
MAHKEME HEYETİ KIYMETLENDİRME YAPTI
Mahkeme heyeti gerekçeli kararında, Yargıtay kararlarına da atıfta bulunarak sanıkların fikir ve eylem birliği içinde taammüden öldürme cürmünü işledikleri tarafındaki argümanlara ait kıymetlendirme yaptı.
Tanık beyanları ile sanıkların maktulle hasımlığının bulunmadığı vurgulandı.
Dosyada bu istikamette somut bir kanıtın de bulunmadığı söz edildi.
BÖBREĞİNİN ALINDIĞI TARAFINDA SOMUT BİR DELİL YOK
Adli Tıp Kurumu raporlarında, Nourtani’nin böbreğinin bedeninde olduğu, lakin organlarının yanma sonucu birbirine yapıştığı tespit edildi.
Bu nedenle, böbreğinin alındığı tarafındaki savların somut kanıtlara dayanmadığı belirtildi.
“ÖLÜM SEBEBİ TAM OLARAK TESPİT EDİLEMEMİŞTİR”
Nourtani’nin vefat anına ait bilimsel olarak kesin bir tespit yapılamadığına yer verilen gerekçeli kararda şu sözlere yer verildi:
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 22.12.2023 tarihli, Adli Tıp Kurumu 1. İsimli Tıp İhtisas Şurası’nın 31.01.2024 tarihli ve Adli Tıp Kurumu Üçüncü Üst Konseyi’nin 03.12.2024 tarihli raporlarında belirtildiği üzere, vefat vakti 09.11.2023 tarihi ile uyumlu olmakla birlikte, vefat anının hangi vakit dilimine denk geldiği bilimsel olarak somut bir formda tespit edilememiştir.
Ölenin kazadan sonra yaşayıp yaşamadığı, yaşadıysa ne kadar mühlet yaşadığı ve olay sonrası acil yardım çağrılmış olsaydı yaşama talihinin olup olmadığı da bilinememektedir.
Sanıkların rastgele birinin, ölenin ömrünü sonlandırmaya yönelik kasti ve icrai bir davranışı bulunduğunu gösterir her türlü kuşkudan uzak, kesin, net, inandırıcı, somut bir kanıt bulunmamaktadır. Mevt sebebi tam olarak tespit edilememiştir. Sanıkların, maktulü taammüden öldürdüğüne dair etkin bir davranışları tespit edilememiştir.
“OLAYIN YABANÎ NİTELİĞİ NEDENİYLE ÜST HUDUTTAN CEZA VERİLDİ”
Gerekçeli kararda, cesedi yaktığını itiraf eden sanık Ahmet A.’nın hareketinin “delil karartma suçu” kapsamında değerlendirildiği, olayın yabanî niteliği nedeniyle üst huduttan ceza verildiği söz edildi.
CEZALARINDA İNDİRİM UYGULANMADI
Ayrıca, sanıkların samimi ve inandırıcı bir pişmanlık göstermemesi, olayın meydana geliş biçimi, maktule yönelik gerçekleştirilen yakma aksiyonunun vahşiliği ve sanıkların suça yatkın kişilik özellikleri göz önünde bulundurularak cezalarında rastgele bir indirim uygulanmadığı belirtildi.
